ANIZ YAKILMASI HAKKINDA DUYURU
Birim alandan daha yüksek ürün almak üzere, tarımda makineleşmenin artması ve yeni ekili alanların geliştirilmesi suretiyle tarımsal faaliyetlerin hızlandığı bilinmektedir. Tarımsal gelişmeler ve makineleşme ile birlikte yaygınlaşan anız yakma işleminin yasaklanmasına rağmen bazı yerlerde sürdürüldüğü görülmektedir. Özellikle son yıllarda anız yakma yurdumuzun birçok yerinde yaygınlaşmıştır. Çiftçilerimiz tarafından bazı yararlar umularak özellikle toprak işlemeyi kolaylaştırma böcek ve diğer zararlıları yok edip bitki hastalıklarını önleme, toprak verimini artırma gerekçeleri ile hasat sonunda tarlada kalan ürün artıklarının, yani anızların yakıldığı bilinmektedir. Oysa toprağın en önemli kısmını bitki artıklarının çürümesi sonucu meydana gelen organik maddeler teşkil etmektedir. Yakılan anızla birlikte çıkan duman hava kirliliğini artırmakta, atmosferdeki karbondioksit oranını yükseltmekte ve yol kenarında yakılan anızlar da karayollarında görüş mesafesini kısaltarak ölümle biten trafik kazalarına sebep olmaktadır. Ormanlara yakın tarım alanlarında yakılan anız ateşi, rüzgârın etkisi ile ormanlık alanlara ulaşarak yangınlara sebep olabilmektedir. Anız yakma, komşu tarlalardaki henüz hasat edilmemiş ürünlere, meyve ve bahçelere zarar vermektedir. Anız Yangınları; ürünün biçilmesi sırasında yere düşen ürün tanelerini yakmakta dolayısı ile bu ekosistemde yer alan hayvanların bu besinlerden mahrum kalmalarına yol açmakta, yakılan anız ateşi sonucu ahşap telefon direkleri de yanmaktadır. Ülkemiz için maddi ve manevi kayıplara neden olan anız yakma, kaybolan doğal kaynaklarla birlikte peyzaj yönünden de kötü görüntü sergilemekte ve telafisi mümkün olmayacak zararlar vermektedir. Hasat sonrası tarla yüzeyinde kalan materyaller, toprağı tavında tutmakta ve bilhassa meyilli arazilerde su ve rüzgâr erozyonuna engel olmaktadır. Ayrıca anız yakmalar, evcil hayvanların beslenmesinde kullanılan alanları tahrip etmekte, bu nedenle de meraların daha yoğun kullanımına yol açmaktadır. Yaban hayatın bir parçası olan yırtıcıların beslendiği canlı türlerinde anız yakmalar ile besin bulamaması sonucu bir azalma olmakta ve bunun bir sonucu olarak yırtıcı sayısı da azalmaktadır. 2872 sayılı Çevre Kanununun Ek-1 inci maddesinin (c) bendinde; "Anız yakılması, çayır ve meraların tahribi ve erozyona sebebiyet verecek her türlü faaliyet yasaktır." denilmekte ve aynı Kanunun 20 nci maddesinin (l) bendi gereğince "anız yakanlara her dekar için (2017 yılı için) 42,44.00 TL idari para cezası verilmektedir. Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskûn mahallerde işlenmesi durumunda ceza 5 kat arttırılır." hükmü yer almaktadır. Meskun mahal İl, ilçe, kasaba, köy, mezra gibi, insanların sürekli veya geçici olarak bulundukları; yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi kamu hizmetlerinden istifade ettikleri toplu yaşam alanlarını ve bu alanların bitiminden itibaren 500 m uzaklıktaki mesafe şeklinde tanımlanmaktadır. Ormana bitişik yerin tespitinde ise 6831 sayılı Orman Kanununun 76 ncı maddesindeki orman alanına dört kilometre ve daha yakın mesafenin dikkate alınması gerekmektedir. Ancak ikinci ürün ekilen yörelerde valiliklerce hazırlanan eylem planı çerçevesinde ve valiliklerin sorumluluğunda kontrollü anız yakmaya izin verilmesi halinde bu fiil için yaptırım uygulanmayacaktır. Buna göre anız yakma fiilinin ormana bitişik alanlarda işlenmesi halinde 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesi uyarınca cezalandırmak üzere cumhuriyet başsavcılarına suç duyurusunda bulunulması, yapılan yargılama sonucunda faile suçtan dolayı yaptırım uygulanmaması halinde ise 2872 sayılı Çevre Kanununun 20 nci maddesinin (l) bendi gereğince idari para cezası uygulaması yapılır. Cezaların uygulanması konusunda Valiliğimizin 06.06.2017 tarih ve 1407416 sayılı olurları ile onaylanan Anız Yangınları Tebliği doğrultusunda İlimizdeki ilgili birimlerle koordinasyon sağlanarak, konu ile ilgili halkın bilgilendirilip çevre ve orman tahribine yol açan anız yakma olaylarının önlenmesi konusunda gerekli hassasiyetin gösterilerek tedbirlerin alınması ve titizlikle uygulanması gerekmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur. |
|