5 Haziran Dünya Çevre Günü Cumhuriyet Meydanında coşkulu bir şekilde kutlandı. Kutlamaya Vali Yardımcı Sayın Ahmet Ali BARIŞ, Kamu Kurumları Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşları, Kurum Çalışanları ve Öğrenciler katıldı. Kutlamada, açılış konuşması yapan İl Müdürümüz Sayın Selahattin VARAN şunları söyledi;
“5 Haziran Dünya Çevre Günü” dolayısıyla sizleri aramızda görmekten mutluluk duyuyor ve hepinize şahsım ve kurumum adına hoş geldiniz diyorum. 1972 yılından beri 5 Haziran, Dünya Çevre Günü olarak kutlanmaktadır.
Her 5 Haziran daha sağlıklı bir çevre, daha temiz bir dünya için umutları yeşertir, çabaları yoğunlaştırır.
İnsanlık, varoluşundan bu yana çevresini kendi ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirmeye çalışmış, bu zaman zarfında da çevreyi etkilemiş ve ondan etkilenmiştir. Nasıl ki tabiatın insan hayatı üzerinde derin tesirleri varsa, bizlerin faaliyetleri de tabiat üzerinde tesirde bulunmaktadır.
Bizim hedefimiz tabiatın gösterdiği yoldan gitmek yani onu tahrip etmeden, onunla uyum içinde yaşamayı başarabilmektir.
DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ’NÜN BU YILKİ ANA TEMASI
“İnsanların doğayla kenetlenmesi - Kentte ve Doğal alanda, Kutuplardan Ekvatora ”dır. Birleşmiş Milletler Çevre Programı UNEP, bu sloganla bizi dışarı çıkıp doğanın içine girmeye, doğanın güzelliğini ve önemini takdir etmeye ve paylaştığımız dünyayı koruma çağrısını bir adım ileriye taşımaya davet etmektedir.
İL MÜDÜRLÜĞÜ – BAKANLIK ÇALIŞMALARI
Bu bağlamda, Biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak çevre kalitesini artırmak suretiyle aynı zamanda halkımızın sağlığına da hizmet ediyor, havasıyla, suyuyla, yeşil alanlarıyla, katı atık ve atıksu problemi olmayan bir çevre oluşturmak için paydaşlarımızla birlikte var gücümüzle çalışıyoruz.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ – HAVA İZLEME SİSTEMLERİ
Bildiğiniz üzere Paris Anlaşması’nı 22 Nisan 2016 tarihinde imzalayan Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadeleye ve bu konuda bilgi ve deneyim paylaşımına büyük önem veriyor. Ülke olarak İklim Değişikliği Eylem planı çerçevesinde yürütmemiz gereken önemli görevlerimiz var. Türkiye'nin, hızla gelişen bir ekonomi olarak sera gazı emisyonlarını 2030 yılında yüzde 21'e kadar artıştan azaltma hedefini koyduğunu burada tekrar hatırlatmak isterim. Günümüzde karşı karşıya olduğumuz büyük ve kritik bir konu hava kirliliği. Hava kirliliği, sadece çevresel veya ekolojik bir mesele değildir. İl Müdürlüğü olarak ilimizde bulunan 9 adet hava kalitesi ölçüm istasyonundan alınan verileri web sitemizde yayınlamakta ve hava kalitesi indeksini takip etmekteyiz. Ayrıca İl genelinde yüksek kapasiteli 13 sanayi tesisinde hava emisyonu uzaktan izlenmektedir.
TEMİZ HAVA MERKEZİ
Bakanlık olarak bölgesel hava kalitesi değerlendirme ve yönetim sistemlerinin oluşturulması amacıyla ülke genelinde Temiz Hava Merkezleri kurulmaktadır. Bu kapsamda İzmir Temiz Hava Merkezi tamamlanmış olup; ağ tamamlandığında merkeze bağlı 32 istasyon ile hava kalitesi takip edilecektir.
HAVZALAR
Bir diğer kritik husus, ilimizde yer alan her üç akarsu (GEDİZ- KUZEY EGE- KÜÇÜK MENDERES) havzamızdaki su kalitesinin 4. Sınıf olmasıdır. Gediz Havzası ülkemizin önemli büyük havzalarından olmakla birlikte mevcut kirliliğini İzmir Körfezine kadar taşımaktadır. Havzaların yönetimine ilişkin çalışmalarımız ve denetimlerimiz artarak devam etmektedir. Denetimlerimiz yönlendirici ve önleyici denetim mekanizması olarak yapılmaktadır.
ORTAK ÇALIŞMALARIN GEREKLİLİĞİ
Mevcut çevre sorunlarının çözümü için resmi otoritelerin gerekli tedbirleri almasının yanı sıra, bütün herkesin çevre konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Çevre bir kurum ya da kuruluşun değil, bütün insanlığın sorumlu olduğu yaşam alanıdır. Yani görev hepimizin.
YENİ TEKNOLOJİLERİN KULLANIMI – NÜKLEER
Giderek azalan tabii kaynaklar sebebi ile yenilikçi teknolojilerin kullanılmasına önem verilmelidir. Teknoloji üretimde doğayı koruma bakış açısıyla yenilenirken beraberinde modern arıtma sistemleri de geliştirilmektedir. Öyleki geçmişte korkulan pek çok üretim tesisi artık yaşam alanlarının yakınında hatta içerisinde rahatlıkla faaliyet göstermekte. Yeterki planlı kurulsun, tedbirleri uygulansın. Hatta Münihte şehir merkezinde termik santral bile bulunmaktadır. İngiltere 2025 yılına kadar 8 sahayı yeni nükleer santrallerin kurulması için belirlemiştir.
Bugün 31 ülkede toplam 444 nükleer reaktör işletmede bulunmaktadır. Aralarında daha önce nükleer güç santrali bulunmayan Birleşik Arap Emirliği’nin de bulunduğu 16 ülkede ise hali hazırda toplam 64 santralin inşası devam etmektedir. 2023 yılına kadar 164 yeni nükleer reaktör yapılması planlanmıştır. Bu cesur kararlar yeni teknolojilere dayanılarak veriliyor.
Asıl olan gerçeği göz ardı etmemeliyiz. O da; dışa bağımlılıktan kurtulmak için enerjimizi içeride üretmek zorundayız. Bunu istediğinizde buna karşı çıkanların ciddi argümanları ellerinde yoksa onlara da çok saygı duyamayız. Eyfel Kulesi'nin 100 kilometre ötesinde nükleer tesis var. Onlar için tehlike arzetmiyor mu bu nükleer? Kömürle enerji etrafı kirletir deniliyor. Etrafı kirletmek ayrı, yerli üretimi yapmak, yaptırmamak ayrı bir şey. Kirletme tehlikesi varsa ona karşı zaten tedbirler alıyor. En ufak bir kirlilikte zaten gerekli idari adli yaptırımlar uygulanır. Ayrıca ülkemizde; "Rüzgar enerjisinden elektrik üretimini, 2030 yılına kadar, 16 bin megavatlık kapasiteye ulaştırılacağını, mümkün olan tüm hidrolik kapasitemizi de kullanılacağını Bakanlığımız açıklamış bulunuyor.
HAYAL EDİYORUM
İzmir deki bu 3. Dünya Çevre Günüm. Hatırlarsanız üç yıl önceki konuşmamda nasıl İZMİR hayal ettiğimden bahsetmiştim. Demiştim ki, atıkların kaynağında ayrı toplandığı sistemin yerleştiği, atık bertarafının bir sorun olmaktan çıktığı, kanalizasyon sisteminin yağmur suyu sisteminden ayrılarak körfezimize by pass yapılmasına gerek kalmadığı, kentsel dönüşümünü tamamlamış, sosyal donatıları yerleşmiş bir İzmir hayal ediyorum. Ve bugün hala diyorum ki, hayal etmeye devam ediyorum.
5 Haziran Dünya Çevre Günü, tüm bu konuları bir kez daha düşünmek, yapabileceklerimizi gözden geçirmek, daha da yoğun ve kesintisiz bir mücadele sürdürme kararı almak ve uygulamaya koymak için bir fırsattır. Bu vesile ile tüm katılımcıların 5 Haziran Dünya Çevre Gününü kutluyorum. Birlikte el ele verdiğimizde hayatımızın daha güzel daha yaşanılabilir olacağına yürekten inanıyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
HAYAL EDELİM, TALEP EDELİM, HEDEFLEYELİM, PLANLAYALIM VE GERÇEKLEŞTİRELİM!!
Kutlamalar çevrenin korunması konusunda çalışmaları nedeniyle Aysel HİTAY ve Prof.Dr. Nuri AZBAR'a belge takdimi ve "Çevre Çocuklarımızla Yeşeriyor" projesi kapsamında düzenlenen "Dönüşüm Başlıyor" konulu karikatür yarışmasında dereceye giren öğrenci ve öğretmenlerine verilen teşekkür belgesi sunumuyla tamamlandı.