İzmir Valiliği
İzmir Valiliği
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü
İzmir Valiliği
İzmir Valiliği

17 Ağustos 1999 Gölcük Depreminin 23. Yılı;

17 Ağustos 2022
17 Ağustos 1999 Gölcük Depreminin 23. Yılı;

17 Ağustos 1999 Gölcük Depreminin 23. Yılı;

 

17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen ve sebep olduğu kayıplar nedeniyle son yüzyılın en büyük depremlerinden biri olup Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan birinin yıl dönümündeyiz.

Söz konusu depremde, binlerce ölüm, binlerce yaralanma ve yüzlerce sakatlanma meydana gelmiştir. Bunun yanı sıra binlerce konut ve işyeri hasar görmüş, binlerce bina çökmüş ve binlerce insan evsiz kalmıştır.

Yaklaşık 16 milyon insan deprem sebebiyle değişik düzeylerde etkilenmiştir. Ülkemizin yakın tarihini etkileyen en önemli olaylardan birisi olup, depremin büyüklüğü, etkilediği alan ve sebep olduğu maddi kayıplar açısından geçtiğimiz yüzyılın en büyük depremi olmuştur.

İzmir İlimiz de, yüksek sismik aktiviteye sahip bir bölgede, 1. Derece deprem bölgesinde deprem afeti gerçeği ile her an karşılaşma riskine sahip olup, 30 Ekim 2020 tarihinde bu elem gerçeği yaşamıştır.

Ülkemizin karşılaştığı tüm afetlerdeki can kayıplarımız için Allah’tan rahmet ve yakınlarına baş sağlığı dilerken, deprem gerçeğinin sürekli olduğu gerçeğinden hareketle, bu konuda toplumun eğitilerek deprem ve etkileri üzerine dikkat çekilmesinin önemli olduğunu vurguluyoruz.

Büyük depremlerin yaratacağı ekonomik ve sosyal kayıpların bilinciyle, afetleri, afet sonrasında müdahale edilecek bir olay olarak görmeyip, öncesi-sırası-sonrası olarak bir bütün halinde değerlendirerek, özellikle afet öncesinde tedbir alınmasının gerekliliğinden hareketle, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünce, diğer kamu kurumlarımızla da uyum içerisinde çalışarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye çalışmaktayız.

Özellikle 17 Ağustos depremi sonrasında beton kalitesinin düşük olmasından kaynaklanan hataların ortadan kaldırılması amacıyla, İlimiz sınırları içinde inşa edilecek bütün binalarda elle beton dökümü yasaklanarak, Hazır Beton kullanılması zorunluluğu getirilmiştir. Konuyla ilgili uygulamanın takibi de titizlikle yapılmakta olup, İlimizde beton kalitesi ve belgelendirme denetimleri Piyasa Gözetim Denetimi kapsamında Müdürlüğümüzce gerçekleştirilmektedir.

Zeminden kaynaklanan sorunların dikkate alınmaması konusunda yapılan hatalar; 17 Ağustos 1999 Depreminde, binalarda meydana gelen hasarların başlıca sebeplerinden birinin zemin problemlerinden olduğu belirlenmiştir. Artık günümüzde mer’i mevzuat gereğince deprem yönetmeliğine göre hazırlanmış zemin etüd raporları ve bu raporlarda belirtilen zemin durumuna uygun statik projeler hazırlanmadan uygulamaya geçilememektedir.

Ayrıca inşaat sektöründeki denetimsizlikten kaynaklanan hataların ortadan kaldırılması için 4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun ile ilgili uygulamaların takibi, kanun kapsamında faaliyet gösteren Yapı Denetim Kuruluşlarının faaliyetlerinin denetlenmesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünce yerine getirilmekte olup,  imar planına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapı yapılması için gerekli büro ve şantiye denetimleri sürekli ve titizlikle yürütülmektedir.

Standartlara uygun yapı malzemesi kullanamamasından kaynaklanan hataların ortadan kaldırılması için ise 4703 Sayılı, Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına dair kanun kapsamında, inşaatlarda kullanılan yapı malzemelerinin yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygunluğunun kontrol edilmesi amacıyla gerekli piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri sürekli ve titizlikle yürütülmekte olup, denetim esnasında alınan beton ve çelik numuneler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü bünyesinde bulunan laboratuvarda gerekli olan deneylere tabi tutulmaktadır. Yapı malzemelerinin teknik şartnameye ve teknik düzenlemeye uygunsuzluğu ve güvensizliği durumunda ise konu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bildirilmektedir.

İzmir’in afetlere yönelik karakteristiği, kaçak ve denetimsiz yapılarının oranı, denetimli yapı stoğunun fiziksel ve yapısal özellikleri değerlendirildiğinde nitelikli ‘Kentsel Dönüşüm Uygulamalarının’ kent için kaçınılmaz olduğu görülmektedir. Nitekim Bakanlığımızın yürütücülüğünde ülke çapında Kentsel Dönüşüm Faaliyetleri başlatılarak daha konforlu yaşam çevrelerinin ve standartlarının oluşturulması hedeflenmiştir. Hedeflenen yaşam çevrelerinin oluşturulmasında öncü şehirler olarak ortaya çıkan kentlerden biri olan İzmir için Bakanlığımız ve İl Müdürlüğümüzün yapı ve alan bazındaki çalışmaları devam etmektedir.

5393 sayılı Belediye Kanununun Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı başlıklı 73. Maddesi kapsamında da kentsel dönüşüm çalışmaları ilgili belediyeler tarafından yürütülmektedir.

İlimizde; 6306 Sayılı Kanun Kapsamında 918,16 hektar, 5393 sayılı Belediye Kanununun 73. maddesi kapsamında 305,47 hektar olmak üzere; Toplam 1.223,63 hektarlık alan “Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı” olarak ilan edilmiştir.            

İzmir’de Karabağlar ilçesinde 540 Ha, Menemen ilçesinde 62 Ha, Narlıdere ilçesinde 43 Ha, Karabağlar-Buca ilçesinde 191 Ha, Karşıyaka ilçesinde 2,59 Ha, Kemalpaşa ilçesinde 79,57 Ha olmak üzere toplam 918,16 Ha alan riskli alan ilan edilmiştir. Bu riskli alanlardan etkilenen kişi sayısı 97.950 kişi olup, yıkılacak olan yapı sayısı 35.836 adet, toplam mahalle sayısı ise 33 adettir.

Karabağlar ilçesinde; Bakanlığımızca 2012/4048 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 31.12.2012 tarih ve 28514 sayılı Resmi Gazete’ de ilan edilen 540 hektarlık riskli alanda, 53.500 kişi ve 17.000 konut bulunmakta olup, son olarak; Plana esas jeolojik - jeoteknik etüd raporları onaylanmış, hali hazır haritaların hazırlanması tamamlanmıştır.

Sonuç olarak;

Bakanlığımız, insanımızı hak ettiği kaliteli yaşanabilir çevre ve marka şehirlerde yaşatmak için hayat kalitesi yüksek şehirler ve sürdürülebilir çevreyi temin etmek üzere; planlama, yapım, dönüşüm ve çevre yönetimine ilişkin iş ve işlemleri düzenleyici, denetleyici, katılımcı ve çözüm odaklı bir anlayışla yaparak; afetlerde yaşanılan acıların tekrar yaşanmamasını sağlamaya çalışmaktadır.

Yara sarma değil, yara almadan, sürdürülebilir çevrede yaşanabilir marka şehirler oluşturmak amacıyla;

 

Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur.

                                                                                                                                                                                                                                                                                           

                                                                                                                                                                                                                                                                                                            Ömer ALBAYRAK

                                                                                                                                                                                                                                                                               İzmir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü

Facebook’ta Paylaş Twitter’da Paylaş Google Plus’da Paylaş Yazdır